1 Eylül 2014 Pazartesi
MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI'ndan
Nedense çok hüzünlüyüm son günlerde. Olur olmadık yerde derin derin düşüncelere dalıyorum. Galiba mezuniyet sonrasının vermiş olduğu bi boşlukta var.
Bakma her canım sıkkın olduğunda buraya yazıyorum, hâl böyle olunca da ortaya çok mutsuz bir insan tablosu çıkıyor. Öyle değilim aslında, cidden. Neşe tükenen bir şey bence, tüketiyorum.
Geride bıraktığım hayatı özledim. Vazgeçtiğim şeylerin pişmanlığı da var.
İşsizim de.
İçimden hep Nazım Hikmet'in o muhteşem şiiri geçiyor. Durup dururken mısraları beynimde dönüyor.
Buyrun siz de bir kez daha hatırlayın, yâd edelim...
Haydarpaşa garında
1941 baharında
saat on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
yorgunluk
ve telaş.
Bir adam
merdivenlerde duruyor
bir şeyler düşünerek
Zayıf.
Korkak.
Burnu sivri ve uzun
yanaklarının üstü çopur.
Merdivenlerdeki adam
- Galip Usta-
tuhaf şeyler düşünmekle meşhurdur:
"Kâat helvası yesem her gün" diye düşündü
10 yaşında.
"Babamın bıçakçı dükkânından
Akşam ezanından önce çıksam" diye düşündü
11 yaşında.
"Sarı iskarpinlerim olsa
kızlar bana baksalar" diye düşündü
15 yaşında.
"Babam neden kapattı dükkanını?"
Ve fabrika benzemiyor babamın dükkânına"
diye düşündü
16 yaşında.
"Gündeliğim artar mı?" diye düşündü.
20 yaşında.
"Babam ellisinde öldü,
ben de böyle tez mi öleceğim?"
diye düşündü
21 yaşındayken.
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
22 yaşında.
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
23 yaşında
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
50 yaşına kadar.
51 yaşında "İhtiyarladım" dedi,
"babamdan bir yıl fazla yaşadım."
Şimdi 52 yaşındadır.
İşsizdir.
Şimdi merdivenlerde durup
kaptırmış kafasını
düşüncelerin en tuhafına:
"Kaç yaşında öleceğim?
Ölürken üzerimde yorganım olacak mı?"
diye düşünüyor.
Burnu sivri ve uzun.
Yanaklarının üstü çopur.
Denizde balık kokusuyla
döşemelerde tahtakurularıyla gelir
Haydarpaşa garında bahar.
Sepetler ve heybeler
merdivenlerden inip
merdivenleri çıkıp
merdivenlerde duruyorlar.
Polisin yanında bir çocuk
- tahminen beş yaşında -
iniyor merdivenleri.
Nüfusa kaydı yok
fakat ismi Kemal.
Merdivenleri bir heybe çıkıyordu
bir halı-heybe.
Merdivenlerden inen Kemal
yapayalnızdı
- kundurasız ve gömleksiz-
ortasında kâinatın.
Açlığından başka bir şey hatırlamıyor
bir de hayal meyal
karanlık bir yerde bir kadın.
....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ayyyyy biyerlerde çalış bişiler yap yaaa :)
YanıtlaSilKafamda birkaç planım var deep şimdilik :) Çalışıyorum ama iş değil :)
Sil