BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ

UÇURTMA AVCISI-KHALED HOSSEINI


Uçurtma avcısının yazarından yürekleri titretecek muhteşem bir öykü daha.
Uçurtma avcısını okuduktan hemen sonra bu romanı da okumaya karar vermiş ve almıştım ama ne yazık ki hemen okumamıştım. Bu yaz okuyabildim. Okurken bazı sayfalarda sessiz sessiz ağladım yatağımda. Sanırım ilk ağladığım sayfa Nana'nın intiharını anlatan sayfaydı. Yıkımdı.
Khaled Hosseini okuyucuyu hüzünlendirmeyi kesinlikle çok iyi başarıyor. Karakterler belki hayali fakat öykü gerçeklerden yola çıkılarak oluşturulmuş.Okuyucuyu derinden etkileyen bu belki de.
Savaşın yıktığı hayatları ve yıkılan bu hayatlardan geriye kalanların yaşam mücadelesini görüyorsunuz. Savaş tüm hayatları o kadar değiştiriyor ki hayallerinizle yaşadıklarınız arasında uçurum olabiliyor. İşte burada da Meryem'im ve Leyla'nın aniden birleşen hayatlarına tanık oluyorsunuz.
Aslında kitabı okurken Afganistan Savaşı'na,Taliban dönemine,mülteci ailelerin çektikleri zorluklara,füze düşen ocaklarda kimsesiz kalan çocukların dramına dair çok şey öğreneceksiniz.
Okurken dedim ki Meryemle Leyla'nın hayatı nerede birleşecek. Birbirinden habersiz bu iki insanın öyküsü nasıl aynı ırmağa dökülecek. Ama o kadar büyük hüzünlerle geldi ki Leyla Meryem'e ve Meryem o kadar ızdıraptı ki.
Kitabın özetini nedense yazmak istemedim bu defa sadece şunu söyleyebilirim;
Ağlayacaksınız çok ağlayacaksınız.