Bu aslında biraz geç kalınmış bir yazı.
Dün yazıp atmalıydım ama ne yazık ki vaktim olmadı.
Neyse malum dün 18 Marttı. Biz de 18 Mart Üniversitesi olarak çeşitli faaliyetler yaptık.
Bir kaç gün önce bir konferansa katıldım oldukça üzüldük,hüzünlüydü.
O zaman bu topraklar altında yatan onca şehidin hakkını nasıl ödeyeceğiz dedim.
Gerçekten büyük üstat Akif'in de dediği gibi;
"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın"
Ama bu organizasyon oldukça eğlenceliydi
İlk önce mumlarımız yaktık.
Sonraa balonlar havaya
Her şey tamam dilekler de tutuldu.Hoop fenerler gökyüzünde.Gerçi ben o panikle acaba uçacak mı? Nereye kadar gider ? Ya ağaca takılırsa diye düşünmekten dilek tutmayı unuttum :)
ve korktuğum gibi de oldu benim fenerim de ağaca takılanlardandı. En altta mavi olan benimki kırmızının yanındaki.
Olsun en azından ağaca şık bir görüntü vermiş olduk :)
Yani anlayacağınız çok keyifliydi. İstiklâl Marşımızı da okuyup dağıldık.
Fenerlerden elde edilen gelirler de şehit ailelerine yardım amaçlı yola çıktı.
Bugün beni çok çok mutlu eden bir olay daha oldu ki o da bugün Rusya'dan kartpostal geldi. Hem de hiç tanımadığım 59 yaşındaki Natalie'den.
Bir 5 ay önce bir siteye katılmıştım. Burada birbirini hiç tanımayan çok sayıda insan ve ülke var. Site size birini buluyor ve o kişiye kartpostal yolluyorsunuz. Ben de bir 4 ay önce falan Çin'e bir kartpostal atmıştım ama bana da geleceğine dair hiç umudum yoktu ki bugün yatağımın üstünde zarfı görünce havalara uçtum :)
Siteyi ziyaret etmek isterseniz buyurun burdan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder