12 Aralık 2013 Perşembe

ESKİ Mİ ŞEHİR ?

Heyyy!!!
Herkese kocaman selam olsun.
Uzun zamandır yoktum yine. Huyum pis işte. Bu uzun zaman aralığında o kadar çok planladım ki yazmak için. Ne okusam nereye gitsem hep kafamda tasarladım "şunu yazarım altına şu resmi koyarım şöyle yorum yaparım böyle fotoğraflarım" ama yok işte tembelliğimden mi yoksa zaman bulamadığımdan mı bi toparlayıp düzenleyip yazamadım.
Ama öylesine güzel bir Eskişehir gezimiz oldu ki yazmasam olmazdı. Bu sene son sınıf olmamdan mütevellit gezi oldukça hepsine gitme kararı almıştım. İşte o gezilerden biri de Eskişehir. Yola çıkmadan önce çok düşündüm. "bu karda kışta ne işin var kızım orada senin otur oturduğun yerde" desemde gezmeyi de çok istedim. Neyse öyle böyle derken yollara düştük. Gece 12'de otobüsümüz hareket etti. Sonrası şarkılar türküler. O kadar keyifliydi ki "iyi ki gelmişim" dediğim ilk andı. Gece 2'ye kadar bu şekilde devam etti sonra herkes teker teker uyumaya başladı. Tabi ben uyuyamadığımdan vaktimi uyuyanları ve yolları izlemekle geçirdim. Eskişehir'e 60 km falan kala bir dinlenme tesisinde yaklaşık 1 saat mola verdik. Sonra tekrar yollara koyulduk daha gün ışımadan Eskişehir'e varmıştık. Ve müthiş bir soğuk bizi karşıladı. İki adımlık mesafede resmen buz kestik. İlk durağımız kahvaltı için Havelka oldu. Çok güzeldi.


Sıcak çay uykusuz ve üşüyen bizlere o kadar iyi geldi ki. Kahvaltımızı bitirdiğimizde güneş yüzünü göstermeye başlamıştı. İkinci durağımız Odunpazarı evleri.




Odupazarı evlerinden sonraki durağımız Kurşunlu Camii ve Külliyesi oldu. Yine donmuştuk ki Külliye'de hem gezdik hem ısındık. Külliyenin içinde çeşitli el sanatları eserleri ve hediyelik eşyalar bulunuyor. Mevlevihane ve Tabhane turistik amaçlı kullanılan bölümlerinden.




Külliye'yi de gezdikten sonra atladık arabaya ve hoop Balmumu heykeller müzesindeyiz.


Bazı heykeller çok benzetilmişken bazılarının alakası yoktu. Müzede flaşsız fotoğraf çekmek genel itibariyle serbestti. Sadece bir kısımda yasak. Ayrıca müzede fotoğrafçılara fotoğrafınızı çektirip çıkışta belli ücret karşılında alabiliyorsunuz.
Buradan sonraki ziyaret yerimiz Devrim arabaları.


Burada çok fazla duramadık ve Kent Parka geçtik.



Yine burada da çok üşüdüğümüz için bir kafeye gidip sıcak bir şeyler içtik. İçimizi azda olsa ısıttık şükür.
Eskişehir çok soğuktu ama çokta güzeldi üşüsekte gezmekten çok zevk aldık.

Eskişehir'e gelmişken Porsuk çayını görmeden olmazdı. 


 İşte Porsuk çayını ziyaretimizden sonraki 2 saat serbest zamanımızdı mağazaları,kafeleri,kitapçıları gezdik.
Hani derler ya Eskişehir öğrenci şehri diye cidden öyle sokakta herkes öğrenci herkes genç her yer kışa rağmen cıvıl cıvıl.
Bi bize baktım bi oradakilere. Bizimki de öğrencilik mi ? Biga'da öğrenci olmak zor iş. Aslında tüm bunlara rağmen eminim çok özleyeceğim buraları. Çünkü özlenen şehir değil arkadaşların ve geçirdiğin vakit. Ama daha büyük bir şehir olsaydı da fena olmazdı :)
Neyse Porsuk Çayından sonraki uğrak yerimiz Masal Şatosu ve Korsan gemisi.



Şatonun önünde toplu fotoğrafsız olur mu ?
Olmazdı.
İşte bu da biz;




Bu kadar yorulmuş ve üşümüşken Şelale Park' geçtik ve Kocatepe'de sıcacık Türk Kahvelerimizi yudumladık.





Ve 12de dönüş için tekrar yola çıktık.

Artık kimsede hal kalmamıştı arabaya binmemizle uyumamız bir oldu.
Üşüdüğümüze yorulduğumuza değen bir gezi oldu.
Kimse sorun çıkarmadı her şey düzeninde gitti.
Yine yanımıza çokça anı kaldı.
Güzel geziydi kimse kimseden ayrı düşmedi. Kalabalıktık ama hep beraber güzel vakit geçirdik.

Bir hayli uzun bir yazı oldu yine umarım sıkılmamışsınızdır okurken :)

2 yorum:

  1. Bende çok severim eskişehiri çok güzeldir.Ah ben orda olsaydım:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke olsaydın soğuktu falan ama çok çok güzeldi :)

      Sil

Benzer Yazılar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...