25 Mayıs 2014 Pazar

HAYATIM ÇORBA, BEN KEPÇE

Şu yazımda ne kadar mutsuz olduğumu yazmıştım. Hala çok mutlu olduğum söylenemez ama buna da şükür. Şu son sınıf koşuşturması var ya nasıl yoruyor. Bir şey yapmıyoruz ama telaşı bile yetiyor. Cübbelerimiz, keplerimiz geldi ama ben daha almadım. Fotoğraf çekimleri başladı. Kızlarla aramızda kına yapıcaz. Koşuştur ordan oraya. Tüm bunların arasında bitirmemiz gereken bir makalemiz var. Finaller de kapıda.
Aslında bu yazıyı çok çok önceden yazarken internet pat diye gidince yazamamıştım. Şimdi onun telafisini yapıyorum. Geçenlerde bizim Japanesee ile ALES sonrası Çanakkale'de küçük ama bizim çok sevdiğimiz Melis Pastanesine gittik. Küçük müçük ama tam bizlik. Bizim için çok özel bir anlamı var. Yolumuz düştükçe uğrarız.




Burada çayımızı içtikten sonra Aynalı Çarşıya gittik. Çok gezemedik. Vaktimiz azdı. Kendime sadece Cihadiye yüzüğü alabildim. Çok seviyorum, çokta özel bir hikayesi var. Artık en değerli yüzüğüm, Çanakkale ruhunu yansıtan. Sonra koştur koştur otobüsümüze bindik. Keşke vaktimiz daha geniş olabilseydi. Paşa paşa kürkçü dükkanımıza geri döndük. Ertesi gün de önceden kararlaştırdığımız gibi Parantezlerle birlikte Gönen'e gittik. Gönen'i çok seviyorum. Köy konağında kahvaltısını tavsiye ederim. At çiftliklerine de uğrayın.
Biz ilk önce Kozapark'a gittik, biraz oturduk.



Sonrasında hep gezdik zaten. Galiba insanın bünyesine iyi gelen şey gezmek. Bir de böyle yeşil ya her taraf baktıkça mutlu oluyorum. Ben karar verdim çiftlik kurucam ilerde acayip seviyorum, yeşil, börtü böcek. Babama kaç yıl yalvardım, babaağ n'olur tayinini Balıkesir ilçelerine iste diye. Memlekete uzak diye cesaret edemedi. Ama yaşamak için en ideal yerler Çanakkale-Balıkesir tarafları. En azından benim için öyle.
Gönen'de iyi. Şirin küçük bir ilçe. İğne oyası meşhur. Sınıfça gittiğimizde arkadaşlar çeyiz için birkaç parça  almışlardı. Hali hazırda köşede bulunsun diye.
Şimdi fotoğraflara geçeyim;

Burası Gönen'in en büyük parkı. Zaten parkla çarşı iç içe geçmiş gibi. Parkın içinde teyzeler tezgah açmış, el emeği göz nuru ürünlerini satıyorlar.













Pis bir huyum var. Böyle arkadaşlarımla güzel bir gün geçirdiysem ve o gün diğer sıradan günlerden farklıysa muhakkak o gün bir anısını bırakıyorum yanımda. Senelerdir böyle yapa yapa kutu kutu malzeme birikti elimde. Atmaya da kıyamıyorum, giderek çoğalıyorlar. İşte bunlar da gönen hatırası;



Oradan hatıra olarak bir de şunu aldım;



Artık dönüyoruz. Burada batan güneş, bir başka yerde doğuyor.



Dönüşte Parantez'in indirimden aldığı kitabıma kavuştum. Daha okumak nasip olmadı tabi.


Neyi fark ettim biliyor musun? Kitap okuma ışığımı annanemlerde unuttuğum günden beri daha az kitap okuyorum ve yazları da daha fazla kitap okuyorum. Şu sıralar elime aldığım kitap aylarca bitmiyor.
Ya öyle işte, siz neler yapıyorsunuz şu sıralar ?

Pi'ye selamlar. Hepinize sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer Yazılar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...