25 Mayıs 2020 Pazartesi

AFRİKALI LEO- AMİN MAALOUF





Amin Maalouf'un ilk romanı ve kendisine Fransız-Arap dostluk öyküsünü kazandıran 1986'da yayımladığı kitabı imiş.

Ben Amin Maalouf'u ilk defa lise yıllarımda okuduğum Semerkant kitabı ile tanımış ve Semarkant'ı çok sevmiştim.
Bu kitaba gelince ilk 80-90 sayfası bana acayip sıkıcı geldi. Asıl olay öyküsünün başlaması da zaten ilk 100 sayfadan sonra falan başlıyor. Buradan sonrasında kitabı okumak bana göre daha keyifliydi. İlk başlarda kahramanımız Hasan'ın yaşadığı Granada şehrinin işgalini anlatıyor. Bu kısımlar daha çok Granada şehrini, şehirde yaşayanları, önde gelenlerini, şehrin içinde bulunduğu durumu vs. anlattığından okuması benim açımdan biraz zordu. Daha sonraları ise dünyanın bir çok yerini gezen ve bir çok olaya tanık olan Hasan'ın yaşam öyküsünü okuyoruz. Kitabın arka kapağında yazan şu 'Bir berberin sünnet ettiği, bir Papazın vaftiz ettiği' Hasan İbn Muhammed' sözü aslında her şeyi özetliyor. 
Bir Müslüman ülkesinde dünyaya gelen Hasan'ın Roma'da biten yaşam öyküsü. Kitap dört bölümden oluşuyor; Granada, Fas,Kahire, Roma. 
Kitapta ülkesinden ailesi ile birlikte ayrıldıktan sonra Fas'a yerleşen Hasan'ın burada okuması, eğitimini alması, büyümesi, ticarete atılması, varsıllaşması ve gelişen olaylar neticesinde varsıllığını kaybetmesi, bir çok ülkede çeşitli görevlerde bulunmasını, çeşitli olaylara tanık olmasını okuyoruz. Zaten başkahramanımızın yer yer bahsetmesinden de anladığımız üzere kitap bir gezginin, gezerken yazdığı notların bir derlemesi. Bazı bilmediğim olayları da kitapta okuyup şaşırmıştım açıkçası. Özellikle hikayenin İstanbul'a, Yavuz Sultan Selim'e uzanan kısımlarına şaşırmadım desem yalan olur. 
Ama genelde bir kitap okuduğumuzda başkahramanımızı anlarız, onun gibi düşünebiliriz ya bu kitapta öyle olmadı. Özellikle başkahramanımız Hasan'ın her gittiği yerde bir kadına aşık olması, her biriyle evlenmesi, üstelik geride bıraktığı kadınlardan halen sadakat beklemesi bana biraz komik geldi :) Öyle ki her bir kadına aşkını öyle anlatıyor ki sanki ilk defa yaşıyor :)
Belki de Amin Maalouf'un ilk romanı olmasından sebep, bilmiyorum diğer kitapları kadar ısınamadım sanırım. Belki de bu benim tarihe olmayan ilgimden dolayıdır. Tarihe çok ilgi duyanların daha ilgi duyacağı bir kitap olabilir. 

Keyifli okumalar..
Hoşçakalın..


2 yorum:

  1. Yıllar önce okumuştum bu kitabı. Yazarın kalemini seviyorum ben. Semerkand ve Ölümcül kimlikler kitapları da ayrı güzel...

    YanıtlaSil
  2. Ben de genel olarak kalemini seviyorum. Ama diğer kitapları buna nazaran daha iyiydi sanki. Yorumunuz için teşekkürler..

    YanıtlaSil

Benzer Yazılar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...