18 Mart 2015 Çarşamba

DUR YOLCU



Evet, bilmeden geçtiğimiz bu topraklar atalarımızın kanıyla, canıyla bıraktığı topraklar.
Çanakkale öyle bir şehir ki kiminin Troya'sı, yedi katmanlı şehri, içinde kendi mitolojilerini büyüttükleri, besledikleri şehir ama  en önemlisi bizim kalbimiz, bir devrin battığı, ecdadımızın bizlere emanet ettiği yüce, öpülesi topraklar. Ayağınızı nereye atsanız bir şehit mezarıyla karşılaşma ihtimaliniz var öyle ki hâla mezarı bulunamamış veyahut yeni yeni mezarları çıkarılan şehitlerimiz var. Çanakkale'ye ziyarete gittiyseniz şehitliği gezen herkes gayriihtiyari kendi memleketinden atalarının ismini arar önce. Acı olan şu ki, hepimizin memleketinden atamız var orada. Her memleketten kopup gelmiş ecdadımızın kanı var o topraklarda. Binlerce şehit verdiğimiz bir savaş var orada.

Bu sene bu zaferin 100. yılı. Bir kez daha bu toprakları nasıl da zor kazandığımızı anlamamızın 100. defası. Şehit mektuplarını okumaya, dinlemeye yürek dayanmıyor. Daha 17'sini 16'sını göremeden şehit olmuş atalarımızın ellerinden yazılmış mektuplar. Onların ki nasıl bir yürekti ki Avrupa'nın hasta adamı olan Osmanlıyı üzerinde güneş batmayan imparatorluğa karşı bu cephede galip durumuna getirdiler.
Üstelik o kadar ağır şartlar altında. Aç, susuz, cephanesi ve askeri o kadar azken.

Günlerdir televizyonlarda bugünün hazırlığı yapıldı. TSK arşivinden yeni fotoğraflar sundu. Daha 'bu çocuk' diyeceğimiz atalarımızın fotoğrafları bir bir geçti gözümüzün, gönlümüzün önünden. Bir de kısa ama yüreklere dokunan müthiş bir video hazırlamışlar. Kısacık ama benim orada 57. Alay komutanı şehit yarbay Hüseyin Avni Bey'in torununu görünce bile yüreğim dayanmadı, acısını öyle taze saklamış ki yanına gidip ellerini öpesim geldi.
Bu zaferle ilgili söylenecek o kadar çok şey var ki. Neresinden başlamalı. Atatürk'ün askeri dehasından mı. Atalarımızın canla başla çabalarından mı. Düşman bu kadar donanımlı iken nasıl bir savaş ruhu içinde olduğumuzdan mı. Bilemiyorum.
Sizlere tavsiyem muhakkak bu şehitler diyarını bir kez dahi olsa ziyaret edin. Bir de savaşın asıl kahramanlarını orada dinleyin. Havada çarpışan mermileri, Seyit onbaşıyı, Conkbayırını, anafartaları, abideyi, binlerce şehidimizi orada görün. O ruhu orada bizzat yaşayın.

Bu topraklar kolay kazanılmadı. Şimdi bizler bir şehidin umuduyuz. Bir şehit anasının gözyaşıyı, yürek sızısıyız belki de.

Ruhları şad olsun...

2 yorum:

Benzer Yazılar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...